23 Nisan 2017 Pazar

Düş'ün / İlayda Zengin


 
 
Dünleri düşün

 hiç gelmeyecek dünleri

 Yerini yadırgadığın kalpleri

 Arayıp da bulamadığın eşyanı

nasıl birer birer söküldüğünü

İnanç çorabının iplerinden

 Pişmanlıkların

 Kendilerine bile pişman olduğu

 Gitmeyi unuttuğun

 Ya da keşke ile biten yerleri

 Geçmişi düşün

 hiç gelmeyecek geçmişi

 

Bugün doğdum

 Boğaz'dan geçerken doğdum

 ve doğurdum güneşi

 Bizim gibi ağlamadı bağırmadı

dünyaya ilk nefesinde

 

Anlatsam hayatımı oturup

 Bu geceden daha kısa sürer

 Havada sallanan motorların

 disko toplarının sabahın beşine kadar

 Mideleri bulanmadan dönüşü

 Yabancıların bir kat daha yabancılaşması

Herkesten duyulanların

İlk kez söylenmişçesine çıkan tazeliği

 Hazır tazelik demişken

 Bana doğum bilekliği olan gülüşü

 Bir de son diyemediğim öpüşü

 

Aniden yaşamak fiilinin ortasına atmışlar gibi

 Ölüm kıskanmış

beni kendine çekermiş gibi

 Olgunluk çocukluğumu çalıyormuş

Çocukluğum olgunluğumu kovalıyormuş

Elimi kaldırışım bile

 bir anda anlam kazanmış

bir anda önemsizliğe boğulmuş gibi

 ellerinin önemini görünce

 

Yarını düşün

 Yarının geleceğini.

 Düşün

 Yarının geleceği varsa

 Benim de sana geleceğim var

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder