28 Ocak 2018 Pazar

Soyun O Zaman / Buket Konur



 
 
Soyunmak, teslimiyetti esasen.

yalanları...

Üstünü çıkarırken ürkek, kaba saba ve aceleci acemiliğinde daha.

Gözleri başka yere odaklı, kulağında arabesk bir melodi, ağzında

küfreder misin bana sorusunun yanıtı olamayacak bir boş vermişlik.

Zırhımı çıkarmam dedi, yalanlarım dökülür, toplayamam.

Ben silerim yerlerini dedim, benden başka kimselere okutmam.

Çok geç dedi; her şey gibi...

Yalanlarımı yaşaman için bile geç hayat.

Arkanı dön, görme teslimiyetimi.

Başımı yana çevirir gibi yapıp izledim bir dolmuş hızı uzağından

savaşırken sahada o.

Zırhı hâlâ üstündeydi; teri üzerinde bir bütündü sanki.

Bir an döndü; aslında baktığı ben değildim ama gördü.

Ben beceremiyorum hiçbir şeyi der gibi döndü.

Hadi bu yalanın da günah keçisi sen ol; ben biraz daha kurulayım

der gibi döndü.

Artık öznellikten uzak; başka adamlara yazı yazacak kadar uzak tut

kendini benden der gibi döndü.

Söz bu son dedim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder